• Hakkı Yeten cad. No:13, Fulya Terrace Center, C2 blok, Kat:14, D:93, Fulya, Şişli, İstanbul
  • +90 (554) 638 29 00
  • yukselbukusoglu@gmail.com

Diz Kireçlenmesine Kök Hücre Tedavisi, Dize Kök Hücre Tedavisi, Kalçaya Kök Hücre Tedavisi, Avasküler Nekroz Kök Hücre Tedavisi, Menisküs Kök Hücre Tedavisi, Diz Kireçlenmesi Tedavisi, Avasküler Nekroz Tedavisi, Menisküs Tedavisi, Kalça Kireçlenmesi Tedavisi

Avasküler Nekroz Kök Hücre Tedavisi – Ameliyatsız Avasküler Nekroz Tedavisi

Avasküler Nekrozu (AVN), kemik dokusunun damarlanmasının, buna bağlı olarak kan akışının azaldığı veya tamamen kesildiği durumlarda meydana gelir. Bu durumda etkilenen bölgedeki kemik dokusu beslenemediği için ölebilir. Femur başı avasküler nekrozu genellikle kalça eklem bölgesinde meydana gelir, çünkü bu bölgedeki kemikler genellikle daha fazla kan akışına ihtiyaç duyarlar. En sık olarak kalça, diz, omuz ve çene bölgelerini de etkileyebilir. Avasküler nekroza neden olan kemik dokusundaki kan akımında bozulma eğer düzeltilmezse, eklem kemiği bir süre hastalığın ilerlemesi ile genellikle çökebilir. Bu durum genellikle kemiklerde ve eklemde ağrı, hareket kısıtlılığı ve eklem fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olur.

Avasküler nekroz tedavisi, hasar gören kemik dokusunun onarımını ve kanlanmasının artmasını sağlamayı amaçlar. Avasküler nekroz tedavisi, genellikle etkilenen bölgeye ve hastanın durumuna bağlı olarak çeşitli yöntemleri içerebilir. Avasküler nekroza bağlı şikayetlerin tedavisinde ilaç, fizik tedavi ve cerrahi girişimler dahil olmak üzere çeşitli tedavi seçenekleri mevcut olsa da bu tür tedavi çözümleri genel olarak hastalığın altında yatan nedenleri ele almamaktadır.

Avasküler Nekroz ameliyatları, ilerlemiş vakalarda çözüm sunmakla birlikte, her cerrahi prosedür gibi bazı riskler taşırlar. Yaş, diğer sağlık koşulları veya kişisel tercih gibi faktörler göz önüne alındığında, her zaman her hasta için uygun olmayabilirler. Özellikle avasküler nekrozun ilerlemesini durdurup, önlemekle kalmayıp aynı zamanda kemik dokusunun kanlanmasını artırarak potansiyel olarak tersine bir tedavi şekli olarak avasküler nekroz kök hücre tedavisi öne çıkmaktadır.

Bu konuda en son geliştirilen tıbbi yöntemlerden biri, kişinin kendi cilt altı yağ dokusundan elde edilen kök hücrelerle yapılan kök hücre tedavisi olarak öne çıkmaktadır. Kök hücre tedavisi, vücudun kendi hücresel iyileşme mekanizmalarını kullanarak harap olmakta olan kemik dokusundaki kanlanmayı artırıp yeniden canlandırmayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir.

Avasküler Nekrozu Tedavisi için kullanılan kök hücreler, hastanın kendi göbek bölgesi cilt altı yağ dokusundan ayrıştırılan kök hücrelerdir. Bu tedavi yöntemine SVF Tedavisi denir. Vücutta kök hücreler açısından en zengin doku göbek çevresi cilt altı yağ dokusudur. Kişinin kendi göbek çevresi cilt altı yağ dokusunun basit bir tıbbi işlemle alınması sonrası alınan bu yağların laboratuvarda özel tıbbi işlemlerle ayrıştırılması sonrası elde edilen milyonlarca canlı kök hücre edilebilmektedir. Bu yönteme SVF Tedavisi adı verilir.  Kök Hücre SVF Tedavisi çok yüksek sayıda ve canlı kök hücreler ile iyileştirici – yenileştirici - onarıcı hücreler içerir. SVF Tedavisi ile hastanın kendi yağ dokusundan ayrıştırılarak elde edilen milyonlarca canlı kök hücreler hastanın avasküler nekrozdan etkilenen eklem bölgesine enjekte edilir.

SVF Tedavisi ile enjekte edilen kök hücreler etkilenen bölgedeki kan damarları artışına neden olarak, kemik dokusunun sağlıklı beslenmesini sağlar ve bu bölgedeki kemik dokusunu yenileştirip, canlandırır. Ayrıca, SVF'deki bağışıklık hücreleri inflamasyonu azaltmaya ve iyileşmeyi desteklemeye yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra, SVF Tedavisindeki kök hücreler kişinin kendi hücreleri yani otolog olması dolayısı ile alerjik ve immünojenik reaksiyon riskini en aza indirerek daha güvenli, kişiselleştirilmiş bir tedavi seçeneği sunmaktadır.

Avasküler nekroz kök hücre tedavisi, AVN'nin tedavisinde son derece başarılı sonuçlar veren, hastalığın ilerlemesini durdurup, kemik dokuyu onaran bir tedavidir. Tedavi sonuçları, hastanın yaşına, hastalığın şiddetine, kök hücrelerin kaynağına ve tedavi protokolüne bağlı olarak değişebilir.

SVF Tedavisi yalnızca etkilenen kemik bölgesinde yeniden kılcal damar oluşumunu sağlayıp, kanlanmasını ve bu şekilde kemik dokusunun beslenip, canlanmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda aynı zamanda ölmekte olan kemik dokusunun bulunduğu eklemde bazı patolojik değişikliklerini potansiyel olarak tersine çevirme yeteneğine de sahiptir. Bu özellikleri sayesinde eklemi korur, onarır ve yenileştirir. Bu onarıcı – tedavi edici- yenileştirici potansiyel, SVF Tedavisi yöntemini avasküler nekroz tedavisinde öne çıkan bir yaklaşım olarak görülmesine sebep olmaktadır.

Avasküler Nekroz Kök Hücre Tedavisi için hastanın kendi cilt altı yağ dokusundan elde edilen kök hücrelerin kullanılması, yani kişin kendine ait olması (otolog), alerji ve enfeksiyon reaksiyon riskini en aza indirerek güvenli bir profil sunmaktadır. Kök hücre tedavisi hasarlı doku ve kemikteki kan dolaşımının yeniden sağlanmasını, artık ölmekte olan kemik dokusunu onarması ve yenilemesi için son derece başarılı sonuçlar verebilmektedir. Avasküler Nekroz tedavisi sonrası hastalarda femur kemiği başında yenilenme ve kan dolaşımında artış sağlanır. Kök hücre tedavisi, femur başının çökme riskini önemli ölçüde azaltır. Bu, nihayetinde, hastaların kalça protezine olan ihtiyaçlarını önleyebilmekte ya da hastalığın hızlı ilerleyişini geciktirebilmektedir.

Avasküler nekroz’da kök hücreler ile yapılan ameliyatsız avasküler nekroz tedavisi yeni ve umut verici bir şekli olarak görülmektedir. Avasküler nekroz kök hücre tedavisi yaptıranların yorumları genel olarak bu tedaviden oldukça fayda gördükleri yönündedir. Avasküler nekroz kök hücre tedavisi cerrahi müdahaleye olan ihtiyacı engelleyip, kemik dokusunda iyileşme sağlayabilmektedir. Hastaların en çok sorduğu sorulardan biri de avasküler nekroz kök hücre tedavisi fiyatları olmaktadır. Bu konuda, yapılacak muayene sonrası ortaya çıkacak klinik bulguların değerlendirilmesi ve ihtiyaç duyduğu tedavinin belirlenmesi sonrası bilgi alabilmek mümkündür.